Haber

ABD Savunma Bakanı Austin, Hint-Pasifik stratejisini açıkladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Hint-Pasifik stratejisi ile baskı, tehdit ve zorbalıktan arınmış özgür ve açık bir bölge için ittifaklarını ve iştiraklerini geliştireceklerini belirtti.

Bakan Austin, Singapur’da düzenlenen Asya-Pasifik bölgesi güvenlik forumu Shangri-La Dialogue’da “Hint-Pasifik Bölgesinde ABD Liderliği” başlıklı bir konuşma yaptı.

Austin yaptığı konuşmada, ABD’nin Hint-Pasifik’te, tüm bölgede ve özellikle Tayvan Boğazı’nda dost ülkelerle tek taraflı baskı ve zorlamaya karşı çıkacağını belirterek, “Bizim bunu yapacağımızı açıkça belirtmek isterim. Çatışma ve çatışma peşinde koşmayacağız, ancak baskı ve zorlama karşısında da tereddüt etmeyeceğiz.” dedi.

Tayvan’da bir çatışmanın sadece Tayvan için değil tüm dünya için “hayal edilemez” yıkıcı sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunan Austin, “Bana göre Tayvan’da çatışma ne yakın ne de kaçınılmaz. Şu anda caydırıcılık güçlü, devam etmeliyiz. Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sağlanması tüm dünyanın çıkarınadır’ sözlerini kullandı.

ABD Lideri Joe Biden’ın Çin ile yeni bir soğuk savaş istemediklerini defalarca vurguladığını hatırlatan Austin, iki ülke arasındaki rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmek, kriz ve çatışmaları önlemek için “güvenlik bariyerleri” oluşturmaya çalıştıklarını vurguladı. .

Ukrayna örneği

Rusya’nın Ukrayna’daki işgalinin bize barış ve güvenliğin asla bir garanti olarak kabul edilemeyeceğini hatırlattığını belirten Austin, Washington’un Hint-Pasifik bölgesinde saldırganlığı önlemek ve ortak maliyetleri korumak için işbirlikçi bir güvenlik mimarisi oluşturmaya çalıştığını kaydetti.

Austin, son bir yılda bölgedeki müttefikleri ve ortaklarıyla güvenlik alanında ikili ve çok taraflı iş birliğinde ilerleme kaydettiğini belirterek, “Doğu Çin’den planlama, koordinasyon, ortak eğitim ve tatbikatlarımızı artırıyoruz. Denizden Güney Çin Denizi’ne ve Hint Okyanusu’na Müttefiklerimiz Avustralya, “Japonya, Güney Kore, Filipinler ve Tayland ile bağlarımız güçleniyor. Hindistan, Endonezya ve Singapur ile savunma işbirliğimiz gelişiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Filipinler’in Genişletilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA) kapsamında ABD’ye 4 askeri üsse daha erişim izni verdiğini hatırlatan Austin, iki ülke tarafından nisan ayında düzenlenen Balikatan askeri tatbikatının bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı tatbikat olduğunu söyledi. 7 binden fazla askerin katılımı.

Austin, AUKUS kapsamında Avustralya ile imzalanan nükleer denizaltı anlaşmasında ilerleme kaydetmekten mutluluk duyduklarını, anlaşmanın caydırıcılığı artırarak bölgede barış ve istikrara katkı sağlayacağını ifade etti.

Japonya’nın yeni Ulusal Güvenlik Stratejisinde karşı saldırı kapasitesi geliştirme kararı almasının çok değerli bir gelişme olduğunu kaydeden Austin, Tokyo’nun bu kapasiteyi geliştirmesine destek vereceklerini, güdümlü füze teknolojisi ve hipersonik silahlar da dahil olmak üzere savunma sanayi iş birliğini geliştireceklerini söyledi. .

Austin, ABD’nin nükleer caydırıcılığını bölgeye yaymaya kararlı olduğunu ve Güney Kore ile imzalanan Washington Deklarasyonu ile ABD’nin Yarımada çevresinde nükleer denizaltılar gibi daha kritik askeri varlıkları konuşlandırma taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.

ABD’nin Güneydoğu Asya Uluslar Birliği’nin (ASEAN) bölgedeki merkeziliğini tanıdığını ifade eden Austin, ortak tatbikatların bölge ülkeleri ile ASEAN ve Hindistan’ın ortasında ortak tatbikatların yapılmasının ifadeler olduğunu değerlendirdi. Bölgede barışçıl ve müreffeh bir gelecek arzusu.

“Hint-Pasifik’te NATO kurmaya çalışmıyoruz”

Austin, Avrupalı ​​müttefikleri İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da Hint-Pasifik bölgesinde çıkarları olduğunu ve ortak maliyetleri paylaşan Avrupalı ​​paydaşlarının katkısına açık olduklarını belirtti.

Bölgedeki ittifak ve bağlı kuruluşların NATO gibi bir güvenlik yapısı oluşturmayı amaçlamadıklarını vurgulayan Austin, “Mevcut ilişkilerin üzerine inşa ediyoruz. İkili, üçlü ve çok taraflı işbirliği fırsatlarını değerlendiriyoruz ancak her birinin bağımsızlığını ve çıkarlarını gözetiyoruz. ülke.” konuştu

Güney Çin Denizi’nde tehlikeli manevra

Austin, ABD’nin, Çin’in egemenlik iddiasında bulunduğu Güney Çin Denizi’nde uluslararası seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü korumak için müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte hareket etmeye devam edeceğinin altını çizdi.

Çin’in son dönemde uluslararası hava sahasında diğer ülkelerin askeri uçaklarına yönelik riskli müdahalelerini artırdığını ifade eden Austin, Güney Çin Denizi üzerinden yaşanan olayı örnek gösterdi.

ABD Hint-Pasifik Komutanlığı (INDO-PACOM), 26 Mayıs’ta Güney Çin Denizi’nde bir Çinli J-16 savaş uçağının bir ABD RC-135 keşif uçağına karşı “aşırı agresif bir manevra” yaptığını bildirdi.

ABD’li çalışanın uçağın içinden çektiği görüntülere de yer verilen açıklamada, Çinli pilotun RC-135’in burnunun tam önünden uçarak ABD uçağının kuyruk türbülansında kalmasına neden olduğu belirtildi.

Olayı “Çin’in saldırgan ve profesyonelce olmayan manevralarının” bir örneği olarak yorumlayan Austin, “Her ülkenin uluslararası hukukun izin verdiği her yerde hareket edebilmesini, yelken açabilmesini ve uçabilmesini sağlamaya kararlıyız.” söz konusu.

Shangri-La Diyaloğu

Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından düzenlenen Shangri-La Dialogue, 2-4 Haziran tarihlerinde Singapur’da gerçekleştiriliyor.

Bu yıl 20.’si düzenlenen foruma Asya-Pasifik, Avrupa, Kuzey Amerika ve Ortadoğu’dan 40’tan fazla ülkeden hükümet yetkilileri, savunma bakanları, askeri yetkililer ve güvenlik uzmanları katılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu